İstanbul: 12 Eylül’ün 36. yıl dönümü öncesinde, 12 Eylül askeri faşist darbesi ve 15 Temmuz’dan sonra yaşanan sivil darbeyi kınayan devrimci, demokrat ve ilerici kurumlar Kazancı Yokuşu’nda basın açıklaması gerçekleştirdiler.
78’liler Girişimi, Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği, EHP, HDP, Karşı Sanat Cephesi ve Yeşiller ve Sol Gelecek partisinin çağrısıyla bir araya gelen kurumlar 12 Eylül askeri darbesi ve 15 Temmuzdan sonra AKP eliyle yaşatılan sivil darbeye tepki gösterdiler. Kurumlar adına ortak basın açıklamasını okuyan 78liler Girişimi temsilcisi Nimet Tanrıkulu, “12 Eylül’den 15 Temmuz’a ve sonrasına: Darbelere Hayır” ifadesi ile konuşmasına başlayarak 12 Eylül’cü iki darbe liderinin yargılandığını, ancak darbe rejiminin sürdüğünü dile getirdi.
Tekçi devlet anayasası hala yürülükte
“Darbe rejimi, darbe anayasası; değiştirilemez maddeleriyle, tekçi/militarist ideoloji, tekçi din ve mezhep, tekçi dil ve tekçi vatandaşlık ile tekçi devlet tanımıyla sürüyor” diyen Tanrıkulu, Kürt meselesiyle, azınlıklar üzerinde baskılarla, zorunlu din dersleriyle, Cem evlerini yasallaştırılmama ve Alevi asimilasyonuyla 12 Eylülün hala devam ettiğini belirtti.
Tanrıkulu, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgi olarak da darbeden sonraki dönemde yaşanan gelişmeleri de gündemine alarak “darbeyi bastırma çalışmaları, demokrasi getirmesi gerekirken aksi oluyor. Erdoğan, “fiili durumu yasallaştırma” adı altında 15 Temmuz öncesi bıraktığı yerden devam ediyor” diye konuştu.
Nimet Tanrıkulu’nun ardından konuşan HDP ve EHP temsilcileri ise darbelere karşı olduklarını vurgulayarak AKP hükümetinin OHAL kapsamında yaptığı sivil darbeye tepki gösterdiler.
12 Eylül davasında katledilen devrimcilerin avukatlarından Ömer Kavili de kısa bir konuşma yaparak 12 Eylül davasının Yargıtay’ın dipfrizinde saklandığını ifade ederek AKP’nin darbeden hesap soramayacağını kaydetti.
Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalı
Darbe açıklamasının ardından Öcalan’ın yaşadığı tecrit koşullarına ilişkin kurumların açıklamasını okuyan 78’liler girişimi temsilcisi Yunus Bircan, Kürt sorunun çözümünün önemli bir noktada olduğunu belirterek Kürt meselesinin asli muhatabının Abdullah Öcalan olduğunun siyasi iktidarca bilindiğini söyledi ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın görüşme yasağının kaldırılmasını istedi.
