Güncel

Çarşı’ya “Darbe teşebbüsü” yorumu

H Merkezi: Gezi İsyan’ı ile birlikte sokağa çıkan taraftar gruplarından Çarşı grubunun taraftarlarının bulunduğu 35 kişi hakkında Gezi İsyan’ında “hükümeti yıkmaya teşebbüs” ettikleri iddiasıyla dava açıldı. Ağırlaştırılmış müebbet cezası istenen taraftarlara, “silahlı örgüt kurarak Türkiye ’de Arap Baharı imajı oluşturarak hükümeti devirmeye çalışmakla” suçlandı.

Gezi Parkı eylemleri sonrasında yapılan operasyonla gözaltına alınan Çarşı Grubu liderleri Numan Bülent Ergenç, Cem Yakışkan ve Halil İbrahim Erol’un da aralarında bulunduğu isimler tutuklanmış ancak daha sonra yapılan itirazlarla serbest bırakılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yaklaşık 1 yıldır devam eden soruşturma geçtiğimiz günlerde tamamlandı ve gönderildiği mahkeme tarafından kabul edildi.

“Halkı kışkırttılar” iddiası

35 şüphelinin yer aldığı, 38 sayfalık iddianamede Gezi Parkı eylemlerinin ilk başlarda demokratik tavır koymaya yönelik iyi niyetli gösteriler olduğu ancak kısa süre sonra eylemlerinin amacından saptığı ve marjinal grupların eylemlere karıştığı iddia edildi. Eylemlere sonradan katılan bu “marjinal grupların” Taksim’de toplanan insanları hükümete karşı kışkırttığına vurgu yapılan iddianamede, demokratik olmayan yöntemlerle hükümeti düşürmenin amaçlandığı öne sürüldü. Tribün lideri olan Cem Yakışan ve Numan Bülent Ergeç’in eylemlere katılan Çarşı grubu kitlesini örgütlediği iddia edilen iddianamede eylemleri sırasında Beşiktaş’ta bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’nin de işgal edilmeye çalışıldığı öne sürüldü.

Arap Baharı Güzellemesi

Ayarıca iddianamede Çarşı grubu üyelerinin yabancı basın mensuplarını olay yerlerine almaları ise savcı tarafından şöyle yorumlandı: “Yabancı basın mensupları tarafından olay yerlerinde elde edilecek görüntüleri dünya medya kuruluşlarına servis yaparak kamuoyunda ‘Arap Baharı’ diye adlandırılan bir kısım Ortadoğu ülkelerindeki yönetim değişikliklerini çağrıştırır şekilde imaj oluşturup Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal olarak kurulan hükümetini yasal olmayan yöntemlerle ortadan kaldırmayı amaçladıkları belirlenmiştir” diye yorumlandı.   

Şüphelilerin hükümeti devirmeye yönelik amaçlarının olduğu yönündeki iddialar için ise telefon görüşmeleri örnek gösterildi. İddianamede şüpheliler arasında yapılan görüşmelerde “Park mark benim umrumda değil”, “Bana ne yemişim AVM’sini de, Gezi Parkı’nı da ağacını da, ihtilal başladı”, “Bu hükümeti düşüreceğiz”, “Başbakanlık konutuna saldırı olacak bugün”, “Bu bir iç savaşa dönüşebilir”, “Polise güçlü saldıralım, gösterilerde ölen kişi olursa toplumsal refleks daha çok artar” şeklinde konuşmalar olduğu anlatıldı.

“Asıl mesele ağaç değildi”

İddianamenin son bölümünde yer alan savcılık değerlendirmesinde ise şüphelilerin asıl amaçlarının ağaçların kesilmesini engellemek değil, hükümeti yıkmak olduğu anlatıldı. İddianamede şu ifadeler kullanıldı:

“Şüphelilerin telefon kayıtlarından da anlaşılacağı üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal olarak kurulmuş hükümetini gayrı yasal yollardan devirmeye amaçladıkları, bu sonucu kolaylaştırmak içinde ülkede kaos ve otorite boşluğu oluşturmaya çalıştıkları özellikle eşgüdümlü olarak Ankara ve İstanbul’daki Başbakanlık ofislerini ele geçirmeye çalıştıkları.” İddianamede tüm şüpheliler için “Hükümeti yıkmaya teşebbüs” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Bunun yanı sıra Çarşı Grubu lideri Erol Özdil, Cem Yakışkan, Numan Bülent Ergenç, “silahlı suç örgüt kurmak” ile de suçlandı. Diğer şüpheliler ise hükümeti yıkmaya teşebbüs suçlamasının yanı sıra “Çarşı grubunun liderlerinin kurduğu silahlı örgütün üyesi olmak”, “kamu görevlisine direnmek, “kanuna aykırı toplantı ve gösteri düzenlemek”, “ruhsatsız silah bulundurmak” gibi suçlardan ceza istendi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu