Gezi Direnişiyle beraber örgütlenerek büyüyen üniversite gençliğinden korkan AKP hükümeti ve oluşan Eylül sendromuyla birlikte R.T.E, “üniversitelerde ÖGB’lerin yerine polisler olacak” açıklaması yapmıştı. Açıklamadan hemen sonra, Emniyet Müdürlükleri Vali ve Rektörle görüşerek bir yıllık anlaşma imzaladı. Bütün üniversite öğrencilerine hayırlı uğurlu olsun (!)
Yılın başından beri üniversiteyi abluka altına alan polisler, kendimizi özgürce ifade edebileceğimiz ve kendi özerk yaşam alanımız olan üniversitemizde müdahalelerde, tacizlerde, şiddette bulunduğu yetmiyormuş gibi üniversite kampüsünde bulunan merkez yemekhanesinin üst katındaki 6 odalı yerleşke, polis noktası tahsis ediliyor.
Bizlerde buna cevap olarak Gezi isyanının biz gençliğe kattığı Gezi ruhuyla 2009 yılında katledilen Aydın Erdem’in kiniyle mücadele ruhumuzu büyüterek üniversitemizde yapılması planlanan bu gerici zihniyetin yaşam alanımıza dokunmaması için eylemsellik gerçekleştirdik.
Yürüyüşte polis, bizi engellemeye çalıştı ve hakaretlerde bulundu. Bizler bütün engellemelere, ağır hakaretlerle ilerleyen tartışmalara rağmen yürüyüşümüzü gerçekleştirdik. Yürüyüşü gerçekleştirdikten sonra basın açıklaması yaptık.
Açıklamanın hemen ardında çektiğimiz kadınlı-erkekli ideolojik halay esnasında polisler sözlü tacizlerde bulunması ve kadın yoldaşları taciz etmesi üzerine sessiz kalmayan kitleye polis azgınca saldırdı.
Saldırı sırasında polisin yanında bulundurduğu gaz spreyini sıkmasıyla bir öğrenci gözünden yaralandı, bazı arkadaşlar polisin coplu saldırılarına ve tekmelerine maruz kaldı.
Polis, kadın yoldaşların kafalarına kasklarla vurdu. O sırada ağır yaralanma sonucu baygınlık geçiren kadın arkadaşa yardım edenleri copla dövüp tekmelediler ve daha sonra Fen Fakültesini abluka altına aldılar.
Bizler devrimci, demokrat, yurtsever öğrenciler olarak üniversiteleri kontrol altına almak isteyen AKP hükümetine meydan okuyoruz. Faşist devlet AKP eliyle üniversitelerimizde bizi baskı altına almaya çalışıyor ve şiddete maruz bırakıyor.
Başbakan, ÖGB’ler yetmiyormuş gibi doğrudan, bizleri baskı altına alabilmek için eğitim alanımıza müdahalede bulunarak katil polisleri üniversitelere atamaktan geri durmuyor. Baskıcı zihniyeti büyüterek, üniversitemizde karakol yaptırarak bizlere geri adım attırmaya çalışıyor.
Gençliğe ait üniversiteler, gençliğin olmaktan çıkıp hükümete/sisteme hizmet eden bir ticarethaneye dönüştürülmeye çalışılıyor, rektör üstlerden aldığı emirlerle bizleri katil polislerle karşı karşıya getiriyor.
Kendi özerk alanımız için, anadilimizde eğitim için, her türlü baskıya, gericiliğe ve zulmüne karşı yılmadan, durmadan örgütlenerek, büyüyerek mücadelemizi yücelteceğiz bizler kışla değil eğitim istiyoruz. Üniversiteler bizimdir katil polis üniversitelerimizden defol!
AMED YDG
