İstanbul: Vicdani Red Derneği bugün İHD İstanbul Şubesi’nde bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında, askerde işkence gören Umut Gökçe’ye yönelik işkenceyi protesto edildi. Umut Gökçe, Abdulkadir Biçer ve Yüksel Kahraman’ın vicdani retleri açıklandı.
Basın açıklaması öncesinde İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe konuştu. Efe konuşmasında, insanların hayat içerisinde tecrit olmamak için zorunlu askerliğe boyun eğdiklerini ifade ederek, “asker kaçaklarını militarist baskının gölge gibi takip ettiğini biliyoruz” dedi.
Vicdani Red Derneği’nin de bir konuşma yaptığı basın toplantısında söz alan Umut Gökçe, kendisini vicdani redde iten nedenleri anlattı. Gökçe, askerlik yaptığı sırada sorumlu çavuş olarak bazı askerlere izin vermesi üzerine Subaylar tarafından işkenceye maruz bırakıldığını anlattı. 8-10 tane subay tarafından bayılana kadar dövüldüğünü aktaran Gökçe, adem elmasının kırıldığının kırıldığını ve bu hali ile Askeri hastaneye sevkinin engellendiğini anlattı.
Gördüğü işkenceden ötürü 2 ay hava değişimi izni için İstanbul’a geldiğini ve geri askere dönmediğini aktaran Umut Gökçe, “orduda, hem de kendi görevimle ilgili olarak herhangi bir şeye itirazın böylesi bir şiddetle karşılanacağı aklımın köşesinden bile geçmemişti. Demek ki burada insan, vicdanını bile bastırmak ve bir hiç olmak zorundaydı. her şeye katlanırdım ama vicdanımı susturmaya, bir insan olarak kendimi sıfırlamaya, haksız, mantıksız ve anlamsız emirlere boyun eğmeye katlanamazdım. Bu askerlik dene şey bana göre değildi (…) sonunda vicdani reddimi açıklamaya karar verdim. Vicdani retçileri hep duyardım ama bu tür meselelerin vicdanla ne alakası olduğunu anlayamazdım. TSK’daki bir aylık hizmetim bunu anlamamı sağladı” dedi.
Umut Gökçe’nin ardından söz alan Abdulkadir Biçer ve Yüksel Kahraman da birer konuşma yaparak vicdani reddini açıkladılar. Abdulkadir Biçer konuşmasında; “TC ordusunun etnik olarak yaptığı olumsuzluklar askerlik yapmayı reddetmeye itti. Burada vicdani reddimi açıklıyorum” derken, Yüksel Kahraman ise vatan borcu tariflenmesinin anlamsız ve nedensiz olduğu ve bunun üzerinden silaha sarılarak kimseyi öldürmeyeceğini aktardı. “Kabul edeceğim tek yasak varsa, o da sanatsız bırakılmanın yasak olmasıdır” diyen Yüksel’in konuşmasının ardından basın açıklaması sonlandırıldı.
