Birleşik Devrimci Parti, Kadıköy Süreyya Operası önünde dün (7 Kasım) saat 18.00’da Parti yöneticilerinden Avukat Sinan Varlık’ın hukuksuzca gözaltına alınmasına ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Dilşat Canbaz ve Musa Piroğlu’nun yanı sıra HDP, ESP, Mücadele Birliği, KÖZ, YDG, Partizan ve LGBTİ+ bireyler katıldı. “Faşizme karşı omuz omuza, Faşizm yenilecek devrimciler kazanacak, Gözaltılar tutuklamalar baskılar bizi yıldıramaz ve Komplolar sökmedi sökmeyecek” sloganları atıldı. Açıklamada, “Saray komplolarına diz çökmeyeceğiz. Devrimcileri bitiremezsiniz!” pankartı açıldı.
Piroğlu: İnsanlar enkazın altında kamış, iktidarın umurunda değil!
Süreyya Operası önünde gerçekleştirilen açıklamada, HDP Milletvekili Musa Piroğlu bir konuşma gerçekleştirdi. Piroğlu, iktidarın bütün gücüyle kazanılmış olan haklara saldırdığını ve tek derdinin kendi iktidarını korumak olduğunu söyledi. Piroğlu’nun yaptığı konuşma şu şekilde:
“İnsanlar enkazın altında kalmış bu iktidarın umurunda değil. Onun sadece bir tek derdi var, kendi varlığını devam ettirmek. Ve biz seyirci kalırsak, ve biz bu kör gidişe sessiz kalırsak sadece İstanbul değil bütün ülke, ülke halklarının üstüne çökecek. Biz bu çöküntü ve sarsıntıyı her gün görüyoruz. İktidar depremle uğraşmıyor. Mecliste bir yasası var, işçilerin bütün kazanılmış haklarını ortadan kaldırmak istiyor. Mecliste komisyonda bir yasası var, maden şirketlerine bütün köylü topraklarını peşkeş çekmek istiyor. Karar altına alınmış, uygulanmaya konulmuş bir yasası var, sosyal medyayı kısmak istiyor. Yani topyekûn, bütün gücüyle, işçilere yoksullara ve yoksulların sesini duyuranlara saldırıya devam ediyor. Bu saldırıların en keskinleştiği yerlerden birisi Türkiyeli devrimcilerdir. Devrimcilere yönelik, siyasi partilere yönelik bütün baskı aslında ülkenin sesini kısma baskısıdır. Biz bu baskıyı, baroya yapılan saldırıdan, biz bu baskıyı tabipler odasına yapılan saldırıdan, biz bu baskıyı sendikalara yapılan saldırıdan biliyoruz. Ve bilmemiz gereken bir şey daha var. Sosyal hayatımızı, gündelik yaşantımızı da bitirmek istiyorlar. Kadınların bütün kazanımları saldırı altında, çocukların onuru saldırı altında, çalışanların ve gençlerin geleceği ve işleri saldırı altında. Onlar hiç kimsenin ses çıkartmadığı, baskıya ve sömürüye herkesin sessiz kaldığı, diz çöktüğü bir ülke istiyorlar.”
Özkan: ‘Emekçilerin sesini duyuranlara yönelik özel bir baskı var’
HDP Milletvekili Musa Piroğlu’nun yaptığı konuşmanın ardından açıklamaya katılan kurumlarda gözaltına ilişkin konuşmalar gerçekleştirdi. ESP, Mücadele Birliği, KÖZ, Partizan konuşma yaptı.
Partizan’dan Sinem Özkan, yaptığı konuşmada İzmir’de deprem zedelerle dayanışma stantlarına yönelik saldırıyı dillendirerek emekçilerin sesinin kısılmasına yönelik özel bir çabanın olduğunu ifade etti. Özkan şunları kaydetti:
“İşsizlik ve yoksulluk karşısında mücadele eden, işçilerin, emekçilerin, kadınların, LGBTİ+’ların sesini duyuran onların mücadelelerine sahip çıkan devrimcilerin, sosyalistlerin, avukatların, basın emekçilerinin yargılandığı bir süreci yaşıyoruz. Daha bugün İzmir’deki depremde zarar görenlerle dayanışmak amacıyla bir araya gelen bir dayanışma ağı vardı. Bu dayanışma ağının gerçekleştirdiği, deprem vergilerinin hesabının sorularak dayanışmanın büyütülmesine saldırılmasına çok şaşırmıyoruz. Sabaha karşı gözaltına alınan, Devrimci Parti yöneticisi ve avukat Sinan Varlık’ın gözaltısını da böyle değerlendiriyoruz. Bugün işçilerin sesini kadınların sesini emekçilerin sesini duyuranlara yönelik özel bir saldırı var. Varlık’a yönelik bu gözaltı da bu saldırıların bir parçasıdır.”
Yaratan: ‘Korkaklığın ve çürümenin iktidarı’
Konuşmaların ardından Birleşik Devrimci Parti MYK Üyesi Murat Pircan Yaratan, basın açıklamasını okudu. Açıklamada Yaratan, AKP-MHP-Ergenokon faşist ittifakının kendi varlığını sürdürmek için devrimcilere saldırdığını belirterek “Her sabah devrimcilerin, muhaliflerin evleri, kurumları iktidarın kolluk kuvvetleri tarafından basılıyor, talan ediliyor. Her gün devrimci bir kurumun çalışanları gözaltına alınıyor, yöneticileri tutuklanıyor. Yarattıkları korku imparatorluğu bir korkaklığın ve çürümenin iktidarına dönüşmüş durumda, saldırıları bizleri daha çok yan yana getiriyor ve ortak düşman algımızı tazeliyor.” diye konuştu.
‘Tüm çabalarınız nafile’
İstihbaratın bir oyuncağına dönüşen itirafçılık ve gizli tanıklık ile devrimcilerin hedef gösterildiğini belirten Yaratan, devrimcilerin hiçbir delil gösterilmeksizin hayalî gizli tanık ifadeleri ve uydurma itirafçı beyanları ile tutuklandığını ifade etti. Basın açıklamasının devamında, “Ülkemizde her sokağın, her meydanın, her şantiyenin, her kampüsün doğal direniş alanı olduğu bir süreçten geçiyoruz. Derelerimizde HES’ler ve JES’lere, dağlarımızda siyanüre, fabrikalarda emeğimizi sömürenlere karşı, kadınlar yaşamak için, devrimciler sokakları özgürleştirmek için direniyor. Devrimcilere saldırılar, bu sıkışmışlığın patlama anlarında kitlelerin öncülerini sokaklardan tasfiye etmek içindir. Tüm çabalarınız nafiledir. Darbeler, kırımlar, idamlar, faili meçhuller görmüş bir toplumsal hareketi durduramazsınız. Buna gücünüz yetmez” ifadelerini kullandı.
Yapılan açıklama Komplo, gözaltı ve tutuklamalar ile ilgili mücadeleyi büyütme çağrısıyla sonlandırıldı.
