GüncelManşet

(Yenilendi) “Yalnız eylem haberi değil özel haberler yapalım”

Kartal: Daha önce ismi İşçi-Köylü olan ve hem isminde hem boyutunda hem de içeriğinde yapılan çeşitli değişikliklerin 2. yılını dolduran gazetemiz Özgür Gelecek, okurlarıyla var olan ve kolektif bir emeğin ürünü olan bir gazetedir.

Gazetemizi yayına hazırladığımız her 15 günde yaşadığımız heyecan, kuşkusuz gazetemizin misyonu ile ilgilidir. Gazetemiz emeği, cinsiyeti, inancı ve daha birçok çeşitli kimliği taşıdığı gerekçesiyle egemen sınıf tarafından baskıya maruz kalanların sesi, kürsüsüdür.

 

“Biliyorsan paylaş, gördüysen yaz!”

Bu kürsünün en iyi işlevi yerine getirmesi, kuşkusuz okurlarıyla iletişiminin çok sıkı olmasıyla paraleldir. Bu yüzden yine gazetemizin 47. sayısında “Biliyorsan paylaş, gördüysen yaz!” şiarıyla “doğal muhabirlik” üzerine okurumuzdan gelen bir yazıyı paylaşmıştık.

Bu yazının ardından bizde bulunduğumuz alanlarda gazete okurlarımızla bu konuyu tartışmak istedik. Tartışma adresimiz, Gülsuyu-Gülensu Mahallesi idi.

 

“Yalnız eylem haberi değil özel haberler yapalım”

Okurlarımızla bir araya geldiğimizde öncelikle “doğal muhabirlik ne demektir?” sorusu üzerinden bir tartışma gerçekleştirdik. “Devrimciliğin temel kıstası olan yazma konusunda kendini geliştirmek için bir yöntem”, “çalışmalara aktif katılmak ve katıldığı çalışmaları yazmak”, “objektif ve geniş bir haber ağı oluşturmak”, “geleceğin gazetecisi olmak için çalışmak” gibi tanımlamalar konuşuldu bu tartışmada.

Mahallede bir eylem, etkinlik olduğunda gazete çalışanı bir kişinin gelmesini beklemeden o görevi üstlenerek haber yapmanın; böylelikle hem site hem de gazetemizi beslemenin öneminden konuştuk.

Ancak yalnızca etkinlik, eylem haberleri değil “özel haberler” yaratmanın da doğal muhabirliğin bir parçası olduğunu konuştuğumuzda; doğal muhabirliğin mahallemizde yaşanan sorunları gündemleştirmenin ve kitlelerle iletişim kurmanın bir aracı olarak karşımıza çıktığını gördük.

O haftaki tartışmamız; her okurumuzun mahalledeki sorunlara dair hazırlayacağı bir yazı hazırlayıp getireceği bir toplantı kararı ile son buldu.

 

Okurlardan haberler

Ertesi hafta bir araya geldiğimizde okurlarımızın günlerce özel haber hazırlamak için emek verdiğini, ter döktüğünü öğrendiğimizde gazetemize karşı var olan sahiplenme bizi oldukça coşkulandırdı.

İlk olarak mahalledeki ulaşım sorununu anlatan bir okurumuzun yaptığı haberi okuduk. Okurumuz, otobüs ve minibüs kullanan yolcular ve şoförlerle kısa kısa söyleşiler yapmıştı. Yazıda en ön plana çıkan ulaşımın yetersiz olduğu, şoförlerin yolculara kaba davrandığı ve kadınlara yönelik tacizlerin olduğu idi. Söyleşinin oldukça güzel olduğunu ancak neden röportaj yapıldığına dair bilgi veren bir giriş yazısının olması gerektiğini konuştuk.

Ardından mahalledeki yozlaşma-çeteleşme, kentsel dönüşüm gibi konularda okurlarımızın yazdığı yazılar üzerine tartıştık, konuştuk.

Son olarak da liseli bir arkadaşımızın okuduğu lisenin Anadolu lisesine çevrilmesi ve 4+4+4 sonrası yaşanan değişikliklerin ardından okulda yaşadığı sorunlara değindiği yazısını okuduk. MEB-idare-polis’i “şeytan üçlüsü” olarak nitelendiren liseli arkadaşın hazırladığı yazıda en dikkat çeken konu da muhalif öğretmenlerin çeşitli bahanelerle art arda okuldan uzaklaştırılmasıydı.

Önümüzdeki günlerde benzer içerikteki toplantılarımıza devam edeceğiz.

 


Gülsuyu gazete toplantıları üzerine

 

Gazete değerlendirme toplantılarımız genel olarak iyi geçmektedir.

 

Tartışılan konular gündemden çok uzak değil, aynı zamanda verim alınabilen bizleri fazlasıyla ilgilendiren tartışmaya açık konulardır.

 

Tartışılan bazı konular anlamakta zorluk çekiyorum. Ama tartıştıkça, konularımızı açığa kavuşturunca bu sorun da gideriliyor.

 

Bazı konuları başta anlayamam benim eksikliğimden dolayıdır. Başta konuları anlayamayabilirim ama yoldaşlarla yaptığımız tartışmalarda bu eksikliği konuyu açıklığa kavuşturdukça gideriyorum.

 

Bunun haricinde tartışılan bazı konularda yoldaşlarım ve ben bazen sesiz kalıyoruz. Tartışılan konu ile ilgili fikir sahibi olmamız rağmen neden sessiz kaldığımızı aslında anlamış değilim.

 

Gülsuyu’ndan bir ÖG okuru

 

 

 

Kentsel dönüşüm geldi başımıza

 

Beton binalar dikilecek aşımıza

 

Kepçe kaşık banacağız tasımıza

 

Ne olacak bizim halimiz

 

Yaktı bizi patron devlet

 

Gülsuyu’ndan bir ÖG okurundan

 

 

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu