Kadın

“Yasaları uygulayamıyoruz, çocuklar kendini korusun!”

8 Mart’a kısa bir süre kala kadınlar “Hayır” çalışmaları ile hazırlıklarını sürdürüyor. Kadınlar birçok cepheden birçok farklı “Hayır” ile etkin çalışmalar yaparken AKP iktidarı da “boş” durmuyor. AKP’nin Evet’ini önemli oranda etkileyeceğini düşündüğü 3K’ya (Kürtler, Kadınlar ve Kararsızlar) yönelik çalışma başlatacağı herkesin malumudur. İşte bu 3K’dan kadınlara dönük ilk “çalışma” başlatıldı ve CNN Türk’te yapılan programdaki “çözüm” önerisi akıllara zarar bir öneri oldu.

O öneri hala kadınlar cephesinden tartışılmakta. Çünkü çözüm önerisi AKP’nin 14 yıllık iktidarı dönemdeki kadınlara dair kazanılmış hakları yok etmeye dönük bir hamle olmaktan öteye geçmedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, CNN Türk’te katıldığı programda Hakan Çelik’in sorularını yanıtlarken çocuklara yönelik cinsel suçları önleme konusunda Türkiye’deki yasaların yeterli olduğunu iddia ederken “çözümün” çocuklara “eğitim” vermek olduğunu söyledi.

Bakan Betül Sayan Kaya’nın yasaların yeterli olduğunu ancak uygulamada eksiklik olduğunu söylemesi bir çelişki olarak dururken, çocuklara “mahremiyet eğitimi” vermeyi planladıklarını, böylece çocukların kendilerini koruyabileceğini savundu.

Kadına yönelik şiddeti ve çocuklara yönelik cinsel suçları önleme konusunda Türkiye’de yürürlükte olan yasaların Avrupa ülkeleri ortalamasından daha iyi olduğunu savunan Kaya, uygulamada sorunlar yaşandığını ileri sürdü. Hakim, savcı, kolluk kuvvetlerinin yasalara uygun davranmadığını söyleyen Kaya’nın önerisi ise “eğitim” oldu. Çocuklara yönelik cinsel suçlar konusunda da Kaya’nın önerisi yine eğitim…

“Her şeyin başı eğitim” sözü doğru olsa da bu meselede eğitimden söz etmek “espriden” öteye geçemez.

Devletin bakanı “Devletin yasalarını, biz devlet olarak uygulatamıyoruz, ey çocuklar siz kendinizi koruyun” diyor.

Diğer bütüncül politikalar oluşturulmadığı ve önleyici/onarıcı kurumlar yaratılmadığı sürece, konuyu çocuklara yönelik eğitime indirgemek, çocukları maruz kaldıkları, kalabilecekleri suç karşısında yalnızlaştırmaktan, savunmasız bırakmaktan başka bir anlama gelmiyor. Betül Sayan Kaya’nın “çözüm önerisi” olarak sunduğu önerinin çalışması sürüyormuş, pek yakında yasalaşması için meclise gelecektir. Bu yasayla birlikte artık çocuklara dönük istismarın sorumlusu çocukların kendisi olacak.

Bu konuya dair kendisine sorulan sorulara cevap veren Av. Hülya Gülbahar oldukça isabetli noktalar üzerinde duruyor.

Gülbahar, “Şimdi de, kadına tecavüzün kıyafetinden, sokakta bulunduğu saate kadar sorumlusunun kadının davranışları ilan edildiği bir cinsel suç politikası, çocuk istismarının sorumlusunun da çocuğun kendisi ilan edildiği bir noktaya evriliyor. Tabii bu durumda da, sorular soruları çağırıyor: Cinsel istismara uğrayan 31 günlük bebeğe nasıl bir eğitim vereceğiz? Üç yaşında, beş yaşında çocuklar, en güvendikleri babaları, akrabaları, öğretmenleri ile ilişkilerini kendileri mi düzenliyor?

Ve belki de en önemli soru: Acaba çocuklara verilmesi, hatta eğitim müfredatına konulması düşünülen ‘mahremiyet eğitimi’, aynen ‘değerler eğitimi’ gibi mi? Çünkü yıllardır ‘değerler eğitimi’ adı altında, anaokulu yaşındaki kız ve erkek çocuklarına bile birbirinden uzak durması; zorunlu ortak mekanlarda, kız çocuklarının örtülü olması, gelecekteki kadın ve erkekler olarak kendilerine çizilmiş olan ‘kutsal’ toplumsal cinsiyet rollerini iyice özümsemeleri ve buna itaat etmeleri mi öğretilecek?”

Evet bakan “eğitim” çalışması başlatadursun bu sorulara yanıt vermediği sürece kadınlara ve çocuklara dönük cinsel saldırıların sorumlusu olmaya devam edecek. Türkiye’deki kadın örgütleri ve devrimci demokrat kurumların gündeminde olması gereken acil konulardan biri olmaya devam edecek. Sorunun esas çözümü ise cinsel saldırı suçlarında çok daha ağır yaptırımın uygulanması için verilecek çabadır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu