Antep: Bazı zamanlar, mekânlar vardır hatırlamak görmek istemeyiz. Benim içinde elbette bu zamanlar ve mekânlardan var! Yolum düştü, gittim o zamanlara, mekânlara. O da ne hiçbir yer benim hatırlamak istemediğim yer değil, yanlış algılanmasın benim düşündüğümden çok daha vahim durum. Dört bir yanım beton yığını, yaşamımın uzunca bir kesitini geçirdiğim Antep’ten bahsediyorum. Birçok büyükşehirde duyduğumuz üzerine yazılar yazdığımız, mücadele ettiğimiz Kentsel Dönüşüm çocukluğumda çokça sıkıntılar yaşadığım mahalleyi, sokağı yıkmış, güç bela yapılan evlerimizi. Yerini koca koca beton yığınları almış. Camdan, kapıdan, balkondan bakıyorsun hiç bir şey, hiç kimse görünmüyor. Ağır çelik kapılar kapalı herkes kendi sinesine çekilmiş.
Canım sıkılıyor, bir gazete bayisine uğrayıp yerel gazetelerin hepsinden alıyorum, aslında ülkenin her yerinde yaşanan bu rant kavgası Antep’in de dört bir yanını sarmış biliyordum bunu ama betonlar canımı sıktı işte…
Gazetelerin sayfalarını çeviriyorum. Başlıklar:
“Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Nizip’i Şahlandırıyor!”
“Nizip’e Dev Proje!”
“Yamaçtepe İmara Açılıyor!”
Zatı hallerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanıyken ki icraatlarından çok net tanığımız Fatma Şahin başkan oldu Antep’e. 6330 sayılı Büyükşehir Belediye Yasasının 30 Mart yerel seçimlerinden sonra yürürlüğe girmesiyle birlikte taşra ilçelerindeki birçok hizmetler büyükşehir uhdesine girmiş yani ranta daha çok açılmış. Bu çerçevede çalışmalar buralarda yoğunlaşacakmış. Antep’in en büyük ilçesi olan Nizip’e dinlenme ve sosyal donatı alanlarından oluşan dev “Karpuzatan Mesire Alanı” projesini hayata geçiriyormuş.
Karpuzatan çocukluğumda benimde birçok defa piknik yapmaya gittiğim, halkın özgürce kendi imkanlarıyla gidip dinlendiği yemyeşil doğası, gölü ve akan suyu ile doğal bir alan. Dayanamadılar tabi ezilen yoksul emekçi halkımızın biraz da olsa huzur bulup dinlenebileceği alanların olmasına. Yerel gazetedeki haber “Bölgeyi hareketlendirmek ve yaşam alanlarını cazipleştirmek için Fen İşleri Daire Başkanlığı Nizip’e bir mesire alanı yapmak için çalışmalara başladı. Nizip Belediyesi’ne ait 57 dönümlük arazi üzerinde yapımı süren mesire alanı Nizip ve çevre sakinleri için cazip hale getirilecek” diyor. Bu sakinlerin kimler olacağı oraya yapılması planlanan çalışmadan belli. Projeye göre “ İçinde yürüyüş parkuru, bisiklet yolu, 600 metrelik gölet, sandal sefası, iskele, otopark, kafeterya, çocuk oyun parkı, 64 adet barbekü hizmeti, tenis kortu, basketbol sahası, duş, WC, mescit ve çeşitli spor kondisyon aletleri, 40 araçlık otopark” bulunacak alanda. Yani her şeyden para alacaklar, adım attın ver para, zaten açlık sınırında yaşayan emekçilere kapatılıyor halkımızın yöresel ağzıyla “garpızatan”.
Meselenin diğer bir yanı ise bölgenin geniş verimli tarım arazileri ve yerleşim yeri olarak birçok ailenin geçim kaynağı olması. Burada akan sudan birçok çiftçi bahçesini bostanını sulamaktadır. Egemenler halkın yararına asla bir şey yapamazlar, çünkü bu onların sınıfsal durumuyla çelişir. Bunun bilincinde olarak bu ve diğer bütün projelerin bize daha fazla açlık, daha fazla yoksulluk getireceği her zaman zihnimizde canlı kalmalıdır. Yaşam alanlarımıza sahip çıkalım, mücadeleyi büyütelim.
