Güncel

‘Yeni Çernobil Ve Fukuşima’lar İstemiyoruz’

Mersin: Bilindiği gibi, Türkiye’de kurulması planlanan nükleer santral projelerinden biri de Mersin Akkuyu’da yapılmaya başlandı. 20 milyar dolara malolacağı açıklanan ve 2013 yılında inşasına başlanacak olan nükleer santralin finansmanı ve güvenliğinin Rusya tarafından karşılanacağı, ömrünün de 60 yıl olacağı belirtiliyor. Fakat bu vaatlere rağmen yapıan araştırmalar ve deneyimler gösteriyor ki, insan sağlığını önemli ölçüde kötü etkileyecek bu proje.

Projenin ortaya çıkışından beri, santrale karşı mücadele yürüten Mersin Nükleer Karşıtı Platformu ile söyleşi gerçekleştirdik.

Santralin ne anlama geldiğini öğrenebilmek için hazırladığımız sorulardan sadece teki yetti. Bu konuda daha ayrıntılı konuşmak gerektiğini belirten platform, yapacağımız başka bir söyleşide Kayraktepe Barajı ve Hes Projeleri hakkında biraz bilgi vermek istediklerini söylediler.

Biz de bu konuyu şimdilik başka bir söyleşiye bırakarak, Akkuyu ile ilgili yaptığımız röportajı paylaşıyoruz.

Ö-G: Nükleer santral süreci hangi aşamada?

NKP: Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli Beldesi sınırları içinde, Rusya ile yapılan sözleşme çerçevesinde yapımı planlanan Akkuyu Nükleer Santrali projesine ilişkin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci devam ediyor. NGS Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapımı planlanan 4 bin 800 MWe kurulu gücündeki nükleer santral için devam eden ÇED sürecinin hukuksuz ve antidemokratik biçimde işliyor.

Biz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünde bir eylem ve basın açıklaması yaparak projenin ÇED dosyasına ilişkin çekinceleri ve nükleer santrale karşı toplanan 200 bin imzalı itiraz dilekçesini bakanlığa ilettik. Nükleer karşıtlarının eylemine, çeşitli sivil toplum örgütleri de destek verdi.

Projeye ilişkin alternatif ÇED toplantısından çıkan kararların yanı sıra Mersin İl Genel Meclisi ve belediye meclislerinden alınan kararlarla birlikte TMMOB, Mersin Üniversitesi Biyoloji Bölümü raporu ve Prof. Dr. Tolga Yarman, Prof. Dr. Ahmet Ercan ile Prof. Dr. Hayrettin Kılıç’ın hazırladığı raporlar da bakanlığa sunuldu. ÇED dosyasının bilimsellikten yoksun olduğunu belirtmemiz gerek. Dosya, ülke gerçeğinden uzak ve oldukça ciddiyetsiz.

‘REAKTÖR MODELİ DÜNYADA DENENMEMİŞ BİR TEKNOLOJİ’

mersin nüklerrrNükleer santralde uygulanması düşünülen ‘VVER1200’ reaktör modeli, dünyada denenmemiş bir teknoloji. İşletmeye alınmayan bir teknolojinin yaratacağı riskler hakkındaki bilgi ve deneyim yetersizliklerinin ÇED süreci ile ilgili yürütülen tüm çalışmaların bilimsel olmadığı gerçeğinin yanı sıra, ÇED sürecinde “nükleer enerjinin iyi, diğer enerji modellerinin kötü olduğu ve Akkuyu nükleer santralinin tarıma ve turizme vereceği zararlara ilişkin hiçbir çalışmanın yapılmadığı gözlemlenmiştir. Oysa Akkuyu Nükleer Santralinin bölgemizin tarımına ve turizmine çok zarar vereceği ortadadır.

‘ASIL ZARAR VERECEK FAY HATLARI ÇED DOSYASINDA YOK’

ÇED dosyasında, yalnızca Ecemiş fay hattının Akkuyu’ya yakın olduğuna değinildiğini ve Ecemiş fayının nükleer santrale zarar vermeyeceği belirtiliyor,

buna rağmen bilim insanlarının Akkuyu bölgesine yakın olan; Kıbrıs Dalma Batma Kuşağı, Ölü Deniz Kırığı, Güney Ege Dalma Batma Kuşağı ve Doğu Anadolu kırıklarının asıl zararı verecek olan fay hatları olduğu yönündeki uyarılarını tekrardan anımsatmak istiyorum. Bu fay hatları hareketli ve tarihte meydana getirdikleri 7.9 büyüklüğünde depremlerin ve tsunamilerin binlerce kişiyi öldürdüğü belgelendi.

Projenin ÇED dosyasında bu bilgilere yer verilmedi. Deprem bölgesinde bulunan Akkuyu nükleer santralinin neye göre depreme dayanıklı olacağına ilişkin soru işaretleri bulunuyor. Nükleer atıkların Akkuyu sahasında on yıl bekletileceği belirtilmiş olup, on yıldan sonra bu atıkların ne olacağına ilişkin hiçbir bilgi mevcut değildir. Nükleer santralin kaza riski taşıdığı yazılmış fakat Çernobil ve Fukusima facialarının yarattığı geri dönüşü olmayan felaketlerden ve ayrıca santralin çalıştığı sürece yayacağı radyasyonun çevre ve insan sağlığına vereceği zararlardan hiç söz edilmemiştir.

Nükleer santralin eklendiği Mersin-Karaman Çevre Düzeni Planı, ekolojik dengelerin gözetilmediği gerekçesiyle Danıştay tarafından iptal edildi.

Söz konusu iptalin ardından nükleer santral projesinin durdurulması gerektiğinin altını çizerek, çocuklarımız, doğamız ve ülkemiz için bu tehlikeli nükleer oyununa ortak olmak, yöremizde yeni Çernobil’ler ve Fukuşima’lar istemediğimizi belirtiyoruz. Bu iradenin karşısında içi boşaltılmış ÇED sürecinin durdurularak, Akkuyu Nükleer Santral projesinden derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu