GüncelManşet

Gerillanın kaleminden “Mücadeleye bakış”

Gerilla olmaya karar verdiğimde, mücadeleye bakış açım farklıydı. Gerilla olmak benim için hayaldi; sadece savaşmak, bundan ötesini düşünemiyordum. İçimde bir çelişki vardı. Silahlı mücadeleyi düşünüyordum, ama ondan çok uzaktım.

Evet, mücadele içindeydim ama hep düşüncelerimle pratiğim arasında bir uyumsuzluk vardı. Aslında sorsanız o zaman niye silahlı mücadeleyi savunuyordun, diye bunun altını dolduramazdım. Ama ilk adım yeterli ve önemli. Daha sonra zaten algıların değişiyor.

Bende nasıl mı değişti?

Sistemin içinde dağınık, düzensiz bir yaşamım vardı ama mücadele içindeydim. Bu sistemin bana vermiş olduğu bir şeydi. Belirli küçük burjuva alışkanlıklarım vardı. Bunlardan kopamıyordum. Mücadele içinde olmak beni farklı kılmıyordu.

Sekter yanları olan, benmerkezci, ben bilirimci, içimde sürekli tüketme arzusu… Bunların hepsi idealist bir bakış açısının ürünleriydi. Ben bunları gerillada anladım. Burada özgür olmanın ne olduğunu anladım. Burada içimdeki burjuva yanları fark ettim. Buna anlam veremedim hemen, çünkü hala oradasın ve o rahatlıktan kopup buraya geliyorsun. Herkese zor gelebilir. Bana da zor geldi. Ama şu an bunu düşünebiliyorsam iyi ki gelmişim.

Buradaki yaşam emeğe dayalı bir yaşam, özgürlüğe giden yol. İçimde sisteme karşı bir öfke ve bir nefret var. Sınırsız bir toplumu nasıl yaratacağız. Burada sorun, biz bu sınırsız toplumu nasıl yaratacağız? Bedel ödeyerek. Ne zaman bedel ödemeye hazır olursak o zaman kıvılcımı yangına çeviririz. Şiddete karşı şiddet uygulamak bizim meşru hakkımızdır. Kıvılcımı birlikte yangına çevirelim.

 

Bir gerilla

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu