Dünya

Yunanistan Çelik İşletmelerinde Çelikten Bir Direniş

Tam 209 (26 Mayıs 2012 itibariyle) gün…

209 Güne sığmayan çelikten bir direniş…

Toplumsal tüm kesimleri etrafında toplayan, ilkokul çocuklarından üniversitelilere, ev kadınlarından memurlara ve işsizlere kadar herkesin saygın desteğini kazanan, SINIFIN VARLIĞINI unutanlara yeniden hatırlatan çelik irade…

250 İşçi, 209 gündür ortaya koydukları direnişle, SINIFI yeniden sokağa, direnişe, mücadele sahasına çıkardılar. Yunanistan, AB’nin, ülke sanayisinin yerle yeksan ettiği ’80’ lerin sonlarından bu yana bu çapta bir SINIF direnişine tanık olmamıştı. Yunanistan Çelik İşletmeleri işçileri, işten atılan 35 arkadaşları için başlattıkları grevi, patronun ve onun devletinin tüm saldırılarına rağmen, kahramanca bir direniş sahneleyerek bugüne kadar getirmeyi başardılar.

Ne patronun grev kırıcılığı, ne mahkemelerin grevi yasaklama girişimleri, SINIFI ne yoldan saptırdı ne de yolundan döndürdü. İşten çıkarılanlar bugün 119 oldu ama direnişte buna paralel gücüne güç kattı. Sendikanın 23 Mayıs günü yapılan seçimlerinde, rekor katılım sağlayan SINIFIN YÜZAKLARI, ayak oyunlarına, tehditlere karşı BİRLİĞİN, DİRENİŞİN ve MÜCADELENİN tarafı olduklarını dosta ve de DÜŞMANA deklare ettiler.

Bu direniş, sadece 250 işçinin direnişi olarak görülmesin. Bu bir SINIFIN vede halkın direnişidir. Çelik işçilerinin direnişi, SINIFIN MAYASIDIR. Bu maya, SINIFI yeniden ayakları üzerine kaldıracak, halka gerçek mücadele yolunu gösterecek, kafası karışanlara ve pusulasını kaybedenlere rehber olacak bir mayadır.

Bu direniş, her şeyden önce SINIF ÖZÜ unutturulan, SINIF olmaktan çıkarılmaya çalışılan SINIFIN kendisine özünü

kazandırma, ruhunu yeniden bulma direnişidir. Bunun içinde bu direnişi sadece 119 işçinin işe alınması olarak bakanlar, başta250 SINIF KAHRAMANINA haksızlık ederler.

Bu direnişin kazanıp kazanmayacağı ayrı bir konu. “Kaybetseler” dahi, sınıfa çaldıkları maya güçlüdür ve mutlaka tutacak niteliktedir.

Başladığı günden bugüne, halk içinde yarattığı umut havasında bunu görmek mümkün. Diğer Avrupa halklarına ibretlik olarak Yunanistan halkına uygulanan saldırılar karşısında, boyun eğmeyen, kabullenmeyen halk; onurlu bir direniş ortaya koymuştur. Fakat seçim sonuçları ile birlikte, ortaya çıkan “sol hükümet” “çözümleri” kitleleri kendi söz sahibi oldukları mücadele alanından çıkararak, başka kulvarlarda boğma tehlikesi taşımakta. Buna karşıda, başta çelik işçilerinin mücadelesi olmak üzere, mücadele minderinden uzaklaşmayan direnişlerin varlığı, her zamankinden daha değerlidir. Çünkü söz konusu olan bir sınıfın ve halkın geleceğidir. Bu doğrultuda, bizlerin en önemli enternasyonal görevi, bu direnişleri desteklemek ve her zaman yanında olmaktır. Desteğimiz ve dayanışmamızla, uzlaşmaz sınıf mücadelesinin tek çözüm gücü olduğunu göstermek es geçemeyeceğimiz, erteleyemeyeceğimiz bir SINIF SORUMLULUĞUMUZDUR.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu