Antakya: Gezi İsyanı halkın biriken öfkesinin patlama noktası olmuştur. Gezi’de halkın demokratik taleplerine karşı, devlet kendi geleneğini bozmamıştır. Direnişe Eskişehir’den güç katan Ali İsmail, devletin faşizmi karşısında yaşamını yitirdi. Ve 3 Şubat’ta devlet kendi mahkemesinde kendisini yargılayacak. Bunu yaparken de halkın öfkesini daha az duyma umuduyla “güvenlik nedeniyle” Eskişehir’den Kayseri’ye alınan mahkeme 3 Şubat günü görüldü.
Antakya Samandağ ilçe merkezi, köy ve beldelerinde “Davamıza Sahip Çıkalım”, “Ali İsmail’ e atılan son tekmeyi unutma” diyen Partizan imzalı bildirilerin yoğun dağıtımını yaparak halkımızı Ali İsmail davasını sahiplenmeye Kayseri’ye çağırdık.
Katillerin korkusu!
Yolculuk boyunca kontrol noktalarında çok defa durdurulan araçları Kayseri girişinde “o güler yüzü ve bütün kibarlığıyla” polisler karşıladı. Antakya’dan gelen otobüste arama yapan polis çanta ve üst araması yapmak isteyince kitle tepki gösterdi. Birçok ilden gelen onlarca otobüs Kayseri girişinde toplandı.
Faşizm adına halkı katledenler devlet geleneğinde cezalandırılmaz, korunur, ödüllendirilir. Son örneğini dün yaşadık. Davanın görüldüğü adliye eskisi yani her şehre kurulan “Adaletin Sarayı” Kayseri’ye de kurulmuş ama bu dava için güvenli görülmemiş. Kayseri’de yaşayanlar anlatıyor “burası eski, yenisi çok geniş, açık alan, bilerek buraya aldılar, insanları bu dar alana sıkıştırdılar …”
Binlerce kişi “ Ali İsmail Onurumuzdur” sloganları ile Kayseri sokaklarını yürüdü. Partizan ve Yeni Demokrat Gençliğinde katıldığı yürüyüşte sık sık
“Armutlu isyandır, Ali’ye selamdır”, “Armutlu’da düşene, dövüşene bin selam”, “Ali’nin katili patron ağa devleti”, “Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz”, “Hepimiz Ali’yiz öldürmekle bitmeyiz” sloganları atılarak alana gelindi.
“Geride yıkılmış bariyerler kaldı…”
Kurulan kürsüden yapılan konuşmalarda devletin adaletinin olmadığı, “bu dava bizim davamızdır” denilerek sahiplenme çağrıları yapıldı. Yüzlerce avukat, HDP İstanbul milletvekili Levent Tüzel, HDP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adayı Pınar Aydınlar da ailenin yanındaydı.
Kürsüden “Antakya’dan aramıza katılan şehitlerimizle omuz omuza barikatta olan TGB temsilcisi” denilerek kürsüye davet edilen kişiye tepki gösterildi. Durumu kendine vazife eden provokasyon yaratmaya çalışan bir kişi devrimci dayanışmayla, sloganlarla alandan uzaklaştırıldı. Akşam olduğunda ihtiyaçları için camiye giden iki kişiyle siviller arasında arbede yaşandı.
Gecenin geç saatlerine kadar soğuk havaya rağmen alanı terk etmeyen direnişçiler, sloganlarla ateşin başında halay çekti, horon tepti…
Avukatların ve Ali İsmail’in ailesinin mahkeme çıkışında yaptıkları açıklamanın ardından 12 Mayıs’ta yine alanlarda olma sözüyle “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları ile otobüslere binilerek Kayseri’den ayrıldık.
Geriye yıkılmış bariyerler, üzeri yazılamalarla doldurulmuş duvarlar kaldı.
