Güncel

(İzlenim)Reyhanlı’da Patlamaların Ardından

Antakya: Reyhanlı’da patlamadan bir gün sonra, patlamanın yaşandığı cadde ve sokaklardayız.

Henüz arabadan iner inmez keskin yanık plastik kokusu alıyoruz, yanık kokuları sokaklara sinmiş ve ayaklarımızın altında ezilen cam kırıkları.

Birinci patlamanın yaşandığı Reyhanlı Belediyesi’nin önü ile ikinci patlamanın yaşandığı PTT çevresi polis barikatıyla örülmüş durumda. Patlamaların şiddeti o kadar büyük ki patlamaların yaşandığı yerlerin 300 metre kadar çevresinde neredeyse sağlam cam kalmamış. Bazı evlerden aşağıya sarkan türk bayrakları dikkat çekici.

Reyhanlı’nın en işlek iki noktasında yaşanan patlamalarda ölü sayısı o kadar fazla ki konuştuğumuz, selam verdiğimiz herkesin bir iki tanıdığı patlamada yaşamını kaybetmiş. Reyhanlı da bindiğimiz dolmuşta etrafımızdaki herkes bir tanıdığını kaybetmiş patlamada. Kimisi yanarak kimisi duvar altında kalarak yaşamını yitişmiş.

Yine bölgede konuşulanlara göre ölü sayısı devletin şu an yaptığı açıklamanın en az üç dört katı. Her sokaktan iki üç taziye evinin olduğu belirtiliyor ve tespit yapılabilen ölü sayısının yanında henüz kesinleşemeyen ama parçalanan ve yanan birçok insanın olduğu söyleniyor.

İkinci patlamanın yaşandığı PTT’nin hemen arkasında kırtasiye işleten biriyle yaptığımız konuşmada “siyah poşetler yetmedi, işte şu dükkâna doldurdular ölenleri” demesi kendinin de bire bir tanıdığı birçok kişinin yaşamını yitirmesi de patlamanın boyutunun ayrı bir göstergesi.

Reyhanlı’da son dönemlerde bilinçli bir şekilde tırmandırılan ve devlet tarafından pompalanan “Suriyeliler karşıtlığı” ve linç kültürü bu yaşananlardan sonrada ayyuka çıktı.

Öyle ki her gün yüzlerce Suriye plakalı aracın bulunduğu Reyhanlı caddelerinde bugün gezerken yalnızca iki Suriye plakalı araca rastladık ancak o iki araçta Reyhanlı’da yaşayanlar tarafından parçalanmış ve Suriyelilerin işlettikleri dükkânlar da yağmalanmış durumda.

Reyhanlı’da yaşanan bu gelişmeler sistemin tipik, oyunlarından bir parçasını oluşturuyor. Ezilenleri bir birine “düşman” etmek onların yönetme yöntemlerinden, politikalarından bir tanesi ve her böylesi krizlerinde uygulamaya koyarak halkın hedefi şaşırmasına, bu yaşananların doğuracağı öfkenin hedefini asıl sorumlularından saptırarak krizlerini atlatmayı düşünmekteler.

Var olan güncel gelişmeler ışığında artık daha fazla dikkat etmemiz gereken konulardan birini de, ezilenlerin birbirine yönelik gelişen tepkisi oluşturuyor. Suriye’de yaşanıyor olan ve artık Türkiye’den de yeterince hissedilen emperyalist savaşa müdahil olurken hassas ve dikkatli yaklaşmamız gereken ve doğru bir zeminde ele almak zorunda olduğumuz sorunu halk içi çelişkiler oluşturuyor.

Emperyalist klikler arasındaki her pazar dalaşı sonrasında meydana gelen çatışma ve kirli savaş sonucunda ortak olan şey kana ve gözyaşına boğulanın -kazananın hangi emperyalist cephenin olduğu fark etmeksizin- ezilen halk olmasıdır.

Bu dönemde yapmamız gereken halkın öfkesini birleştirerek bu yaşananların sorumlularına, sisteme karşı akmasını sağlamaktır.

[widgetkit id=93]

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu