TARSUS
Fikirlerinin bugün hala yaşıyor olması, somut tüm tezleri katil devletin korkusu olmuştur. Kaypakkaya ideolojik-teorik alandaki keskin sınıf bilincini devrimci mücadele içerisinde göstermekle kalmayıp, şehirlerde, kırlarda, işçi köylü ve emekçi insanların yanında, zindanlarda iradesini fikirlerinin net olduğu kadar ortaya koyabilmiş ve düşüncelerini asla teslim etmemiştir.
18 Mayıs günü Tarsus Yarenlik alanında yürüyüş ve ardından basın açıklaması ile önder İbrahim Kaypakkaya ölümünün 41. yılında anıldı.
Saat 16.00’da başlayan yürüyüşte “Önderimiz İbrahim Kaypakkaya”, “Dersim, Tokat, Erzincan, savaşıyor Partizan”, “Katil devlet hesap verecek”, “Dörtler yaşıyor, savaşıyor”, “Gezi’den Soma’ya sürüyor, sürecek mücadelemiz” gibi sloganları atıldı. Eyleme HDP, BDP, Halk Cephesi, Halkevi, TKP1920, SDP, ÖDP, Eğitim-Sen, Pir Sultan Abdal Derneği, DHF, EMEP destek verdi.
“Kaypakkaya kahraman değildir!”
Saygı duruşunun ardından kitle adına açıklamayı Erdem Varal yaptı. Varal, “Tarih, nice devrimcinin ve komünistin can bedeli sürdürdüğü mücadele ile yazılmaya devam ediyor. Kaypakkaya bir kahraman değildi. Kaypakkaya; ezilen milyonlardan, köylülerden, gençlerden, kadınlardan, Kürtlerden, Alevilerden, Çingenelerden, Ermenilerden, Süryanilerden, Lazlardan, Abhazlardan sadece birisiydi” dedi.
Sözlerine devam ederken Varal; “Kaypakkaya’yı devlet nazarında suçlu ve tehlikeli kılan ve katledilmesine gerekçe olan en temel neden, O’nun ülkemizin tarihi gerekçelerine yaklaşımındaki bilimsel sosyalist perspektifti” diye vurgularken, “Kaypakkaya özellikle Kürt ulusal sorunu ve Kemalizm konularında ortaya koyduğu analizlerle, ülkemiz devrim mücadelesine son derece önemli katkılar sundu” diye ekledi.
Ve ardından Varal açıklamasına; “18 Mayıs 1977’de MİT eliyle kurulan bir kontra örgüt tarafından Antep’te bir kahvehanede katledilmesinden sonra Kürt ulusunun başkaldırısı yeni bir döneme işaret etmekteydi. Haki Karer ‘Kürdistan’ın enternasyonalist devrimcisi’ olarak anılacaktı” diye devam etti.
Anma Yaşam Ateşi Grubu’nun da müzik dinletisi ile sona erdi.
İZMİR
İzmir’de yüzlerce kişi Mayıs Şehitleri anarak Soma katliamını protesto etti. Partizan dün (18 Mayıs) saat 19.00’da Alsancak İskele’de toplanarak komünist önder İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer, Dörtler’i anarak, Soma’da yaşanan katliamı protesto etti.
En önde üzerinde “Unutmadık” yazılı İbrahim Kaypakkaya’nın resminin olduğu bir pankart taşıyan Partizan kitlesi, aynı zamanda “Elini ver bana kavga büyüsün”, “Soma’nın hesabını soracağız” yazılı pankartlarla Sevinç Pastanesi’ne doğru yürüyüşe geçti.
Kitle yürüyüş boyunca sık sık “Önderimiz İbrahim Kaypakkaya”, “Soma’nın hesabı lafla sorulmaz, bizde hesapları namlular sorar”, “Dersim, Soma, Roboski unutulmaz hiçbiri”, “Gezi şehitleri ölümsüz” vb. sloganlar haykırırken, Haki Karer, Dörtlerin, Armenak Bakır, Soma madencileri temsilen madenci resimleri ve İbrahim Kaypakkaya’nın dövizlerini taşıdı. Kitle sık sık Soma’da yaşanan katliamı protesto eden ajitasyonlar çekerek, devletin katliamcı yüzünü teşhir eden açıklamalar yaptı.
“Ezilenlerin tarihi, yiğit devrimcilerin tarihidir”
İzmir HDP ise Mayıs ayı şehitleri anmak amacıyla saat 19.00’da Alsancak İskele’de buluştu. Ortak pankartla yapılması planlanan eylem son anda çıkan sıkıntı ile iki anma şeklinde art arda yürüyen kortejler şeklinde yapıldı. Sevinç Pastanesi’ne ilk ulaşan HDP burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Partizan da bu açıklamaya destek verdi.
Daha sonra Partizan tarafından düzenlenen anmaya geçildi. Saygı duruşunun ardından Partizan adına yapılan açıklama, “Ezilenlerin ezenlere karşı mücadelesinin tarihi; şanlı direnişlerin, yaşam ve ölümleriyle bayraklaşan; duruş ve kararlılıklarıyla devrim tarihine adlarını altın harflerle yazdıran yiğit devrimcilerin tarihidir” şeklindeki sözlerle başladı.
Açıklamada Kaypakkaya’nın hayatı, mücadelesi ve Komünist fikirlerine dair bilgiler verildikten sonra, Ermeni komünist Armenak Bakır yoldaşı mücadelelerin bir parçası olarak anacakları, yaşatacakları belirtildi.
“Soma için yas tutmuyor, isyan ediyoruz”
Mayıs ayında şehit düşen Haki Karer ve Dörtler’e dair açıklamalarda bulunularak, Kürt ulusal mücadelesinin simgeleri olduğu, onlardan kalan mirasın sahiplenmesinin önemine yapılan vurgu ile devam etti.
Açıklama, “Bugün bizlere önemli miraslar bırakmış bu yiğitleri anmak demek Gezi’de sokağa çıkan milyonlar olmak demektir. Ali İsmail, Ethem Sarısülük, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Hasan Ferit, Berkin Elvan ve Mehmet İstif olmak, onların isyanını tutuşturmak demektir. Dün Roboski’de 34 canımızı katleden devlet bugün Soma’da yüzlerce işçiyi ölüme mahkûm etmiştir. Bize kader olarak ‘normalleştirilmeye’ çalışılan ölümler için yas değil isyan ediyoruz” şeklinde devam etti.
Açıklamada Partizan sokaklarda, barikat başlarında olmanın altı çizilerek, “Gün şehitlerimizin ardından ağıtlar yakma günü değil, sokaklarda isyanı büyüttüğümüz gün olmalıdır” sonlandırıldı. Eylem okunan bir şiirin ardından sonlandırıldı.
Eyleme DHF, Mücadele Birliği, Kaldıraç, Alınteri, HDP katılarak destek verdi.
