4 Şubat 2021 tarihinde İstanbul Kadıköy’de yaptıkları deklarasyonla kuruluşlarını ilan eden Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) birinci yılını dolduruyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Mücadele Birliği Platformu (MBP), Alınteri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Partizan ve Komün bileşenlerinden oluşan BMG, tüm baskı ve polis şiddetine karşı bir yıl boyunca alanları terk etmeyerek çözümün sokaktan yükselen seste olacağı vurgusunu yaptı.
BMG bileşenlerinden Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk ile Partizan temsilcisi Sinem Özkan, bir yıl boyunca neler yaptıkları ve ilerleyen süreçte neleri hedeflediklerine dair ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
BMG’nin misyonu
Türkiye’de yaklaşık 40 yıl boyunca sosyalist ve devrimcilerin mücadelenin birleşik bir hatta örülmesine ilişkin tartışma yürüttüğüne dikkat çeken Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk, “Birçok partinin kurulduğu, birçok kurumun, açık ya da gizli yapılanmanın tartıştığı ve kimi sonuçlar ürettiği bir gerçeklik var.
BMG bileşenleri de faşizmin kurumsallaşmasıyla birlikte bu tartışmalarını yoğunlaştırmış ve Türkiye’de devrimcilik krizinin tahlilini yaparak hareket eden yapılardı” dedi. Türkiye’de ciddi bir devrimcilik krizinin olduğunu dile getiren Burcugül, “Geçtiğimiz yıl bu tartışmaları fiilen de yan yana yürütmeye başladık.
Çok uzun zamandır çeşitli şekillerde yazdığımız yazılarla, yürüttüğümüz tartışmalarla yan yana gelmeye başlamıştık, önce yedi bileşendik şu anda sekiz bileşeniz. BMG açısından Türkiye ve Kürdistan’da faşizmin ve kapitalist devletin yıkılması temel mesele” şeklinde konuştu. BMG’nin “devleti yıkmak” üzerine bir hat ördüğünü vurgulayan Burcugül, “Geniş çeperli bir mücadelenin örgütleyicisi olmak, bir yandan da faşizmi yıkmakla yetinmeyerek tamamen devleti yıkmaya yönelen bir hat örme meselesi var BMG’nin” ifadesini kullandı.
“Doğru adım attık”
Bu ihtiyacın açığa çıkmasıyla da net bir tavırla yan yana geldiklerini söyleyen Burcugül, “Yapıların kendi çıkarlarını öne koymadığı bir birleşik mücadele hattı kurmayı tartıştık ve akabinde de BMG olarak ‘Mücadeleyi Büyütelim’ sloganıyla kuruluşunun deklarasyonunu gerçekleştirdik. Deklarasyonun kendisine yönelik, gözaltına alınanların çok büyük bir kısmına tutuklanma istenmesi gibi bir süreçle de BMG’nin kuruluşu devlet tarafından karşılanmış oldu” dedi.
Tespit ettikleri ihtiyaca yönelik attıkları adımdan devletin kendisinde bir karşılık bulduğunu dile getiren Burcugül, “Buradan hareketle de diyoruz ki doğru adım attık, bu adımı da sonuna kadar götüreceğiz” diye konuştu.
‘Hesabı sokakta sormaya yönelen bir hat ördük’
Sokakta hesap sormaya yönelen bir hat örgütlediklerinin altını çizen Burcugül, devamında şu değerlendirmelerde bulundu: “1 Mayıs sürecinde bütün yasaklamalara karşı sınıfın, halkların, kadınların, LGBTİ+’ların, gençlerin, geleceksizleştirilen herkesin, ırkçılıkla katledilen göçmenlerin, nefret cinayetleri ile katledilen transların, bütün iş alanlarında katledilen işçilerin, işgalci politikalarla katledilen halkların tamamının hesabını sokakta sormaya yönelen bir hat örgütlemeye çalıştık.
Sokak çizgisini reddetmeyen, tam tersine sokakta olmamayı reddeden bir hatta sahip olduk. Örneğin bunu 1 Mayıs’ta yürüttüğümüz kampanya ve gücümüzün olduğu her yerde, sokakta, İstanbul’da ise Taksim’de olmayı ortaya koyuşumuzla açıklayabiliriz. Birçok yoldaşımız gözaltına alınsa da bileşenlerin kolektif örgütlenmeyi ortaya koymasıyla açığa çıktı. Bizim için meşruluk zemininin kendisi halkların, işçi sınıfının, kadınların mücadelelerinin öznelerinin meşruluk zeminidir.”
6 Şubat günü Kadıköy İskele Meydanı’nda olacaklar
Ağustos 2021’de de “İşsizliğe, yoksulluğa, krize, savaş ve işgal politikalarına karşı Birleşirsek Kazanırız” kampanyasını örgütlemeye başladıklarını ifade eden Burcugül, şimdilerde ise kampanyanın finaline doğru gittiklerinin bilgisini verdi. 6 Şubat günü Kadıköy İskele Meydanı’nda basın açıklaması ile kampanyalarını sonlandıracaklarını paylaşan Burcugül, “Bu süreçte de bütün yerellerimizde aktif sokak çalışmaları, halk buluşmaları, ev ziyaretleri, eylemler örgütledik. Salon etkinliklerimiz oldu. Bugün hapishanelere yönelik baskılar artmışken, özellikle 19 Aralık gündemini ciddi bir şekilde örgütlemeye çalıştık.
Şu an TDİ’nin yürütmüş olduğu Yenibosna ATK önündeki nöbet eylemlerine katılıyoruz. Herkesin de eylemlere katılması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Her hafta cezaevlerinden hasta tutsakların ölüm haberlerinin geldiğini sözlerine ekleyen Burcugül, “Bunlara doğrudan ölüm haberi diyemeyiz, bunlar cinayet haberleridir. Hapishanede kalamayacak insanların katledildiği bir gerçeklik vardır. Keza bugün Aysel Tuğluk üzerinden yürütülen tartışma da aslında bununla ilgilidir” cümlelerini kullandı.
“İmralı’da yayılan kapsamlı tecrit politikası var”
22 yıldır ağır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a da değinen Burcugül konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Hem bugün hapishanelerdeki S Tiplerine kadar uzandırılan tecrit politikalarına, hem de Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de değinmek lazım.
Oradan başlayan ve yayılan kapsamlı, derinlikli ve giderek yükseltilen tecrit politikalarına, hasta tutsakların tahliye edilmeyişine, infaz yakmalara karşı da mücadelemiz devam ediyor. AKP-MHP faşizminin özellikle Ortadoğu’da işgalci emellerine yönelik de bizim bir çalışma hattımız var. Bunların tamamının karşısında halkların kendi kuracağı ve kazanacağı barışı savunuyoruz, bunun da ancak işgalciliğe karşı mücadeleden geçeceğini düşünüyoruz.”
“Faşizme karşı mücadele ederek kazanabiliriz”
Tüm dünya açısından bütün işgalcilere, sömürgeci güçlere karşı mücadele yürüttüklerini kaydeden Burcugül, “AKP-MHP faşizminin işgalcilik ve sömürgeciliğine karşı da mücadeleyi önümüze koyuyoruz. Geniş bir kapsamda mücadele yürütmek gibi bir hedefimiz var. Bunları yeterli yürütebiliyor muyuz sorusuna elbette özeleştirel yaklaşıyoruz fakat şu anda yaptıklarımızdan daha fazlasını yapmayı önümüze koyduğumuz gibi bunu yapacak cüretimiz de mevcut” şeklinde konuştu.
Birlikte mücadele çağrısı yapan Burcugül, “Mücadelemizi yükselterek, birlikte mücadele ederek, faşizme karşı kendimiz mücadele ederek kazanabiliriz. Öz gücümüze güvenmekten başka çaremiz yok. BMG kendi öz gücüne, halkların, sınıfların öz gücüne güvenerek hareket edecek, bugüne kadar bunu yaptık. Herhangi bir kendi dışımızdaki güce umut bağlamadık, bundan sonra da bağlamayacağız” sözlerini kullandı.
“Örgütlü birliktelik mesajı”
Bir diğer bileşen Partizan temsilcisi Sinem Özkan da, AKP-MHP iktidarının son süreçte yönetememe krizinin daha da büyüdüğünü, bu krizi yönetemediği her koşulda ezilen emekçi halka, Kürt halkına, kadınlar, LGBTİ+’lar ve gençlere yönelik özel saldırı politikaları geliştirdiğini dile getirdi. Örgütlü birlikteliğin vurgusunu yapan Sinem, “Devletin sistematik olarak ezilenlere, devrimcilere, ötekileştirilenlere yönelik örgütlü saldırıları karşısında ancak ve ancak örgütlü bir birliktelik yaratarak bu saldırıları bertaraf edebiliriz” dedi.
“Kürt halkına dönük saldırılarla mücadele etmek için yola çıktık”
Sinem BMG’nin yola çıkış nedenlerini şu sözlerle anlattı: “Devletin ezilenlere yönelik sistematik saldırı karşısında Türkiye devrimci hareketinin ve Kürt hareketinin öznesi olan kurumlarla güçlerimizi birleştirerek bu platformda bir araya geldik.
Her geçen gün sömürülen, yoksulluğa sürüklenen işçi ve emekçilerin haklarına sahip çıkmak için, imha ve inkar politikalarıyla katledilen, yok sayılan Kürt halkına dönük saldırılara karşı mücadele etmek için, her gün evde, sokakta sistematik olarak erkek-devlet şiddetine uğrayan, ötekileştirilen, katledilen kadın ve LGBTİ+’ların yaşamına sahip çıkmak için, doğamızı, toprağımızı, suyumuzu yağma ve talan edenlere karşı birlik olabilmek için birlikte ve örgütlü bir güç odağı yaratma iddiası ve fikriyatıyla bu yola çıktık.”
“Sokaklarda olmaktan vazgeçmeyeceğiz. 6 Şubat’ta saat 15.00’te Kadıköy İskelesi’ndeyiz”
Saldırılara karşı sokak vurgusu yapan Sinem, “Tüm saldırılar karşında haklı ve meşru mücadelemizden vazgeçmedik. İşçilerin, emekçilerin, Kürt halkının, kadınların, LGBTİ+’ların ve gençlerin taleplerini dile getirmeye, birlikte mücadele yürütmeye devam edeceğiz ve sokaklarda olmaktan vazgeçmeyeceğiz.” Sinem son olarak ise BMG olarak açlığa ve yoksulluğa karşı bu düzene mecbur olmadıklarını haykırmak için tüm işçi ve emekçileri 6 Şubat’ta Kadıköy İskelesi’nde saat 15.00’te yapacakları basın açıklamasına çağırdı.
Jinnews 3 Şubat 2022
